Enerji Bedenin Renkleri

Doğu felsefesinde her insanda bedeni kuşatan elektromanyetik bir alan olduğuna inanılır. Buna aura veya enerji beden denilmektedir. Bu enerji alanı, ışıkla, sesle, elektrikle, ısıyla, manyetik etkiler ve elektromanyetik etkiler ile her daim bir etkileşim içerisinde olmuştur. Bu enerji alanının içerisinde ise 7 tane enerji dağıtım merkezi (çakra) bulunmaktadır. Bedenin enerji oranlarının tamamını bu çakralar düzenlemektedir. İnsana dair yerine getirilmesi gereken ne kadar fonksiyon var ise bunları yerine getirmek için şüphesiz enerjiye ihtiyaç vardır ve bu enerji çakralar tarafından enerjiyi emmesinin ardından vücudun ihtiyaç duyulan bölgelerine dağıtmasıyla işlev görür. Bu çakraların her birinin ayrı bir renge sahip olduğunu söyleyelim. Çakralar bedene iki türlü aktarılır, bu aktarımların ilki salgı bezleri ile gerçekleşir, ikincisi ise omurga sistemiyle gerçekleşir. Her ikisi arasında daha fazla enerji dağıtımı konusunda kesin bir bilgi yoktur. Salgı bezleri ve omurga sistemi ise bu dağıtımı gerçekleştirirken sinir sisteminden ve dolaşım sisteminden yardım almaktadır. Bize ait olan hücrelerin ve dokuların enerjiyi eşit miktarda alabilmesinin ardında sinir sisteminin ve dolaşım sisteminin vücudun her yerinde bulunması yatmaktadır. Bu dağılım sürekli bir hal aldığından çakraların renklerle olan uyumu bu noktada önem arz eder.

Renkler enerjinin karşılanmasında önemli bir yere sahiptir. Çünkü renkler sürekli olarak titreşim yoluyla çevreye enerji salmaktadır ve her rengin yolladığı titreşim (enerji) farklıdır. Herhangi bir çakranın vücut içerisindeki görevini yerine getirmemesiyle beraber hem psikolojik olarak çöküntü başlar hem psikolojik olmasa bile vücutta bir halsizlik meydana gelir. Bu tür negatif durumlarda ise renklerin olaya dahil edilerek çözümleri mevcuttur. Enerji beden sürekli olarak pozitif bir enerji ile var olduğu sürece bu tür negatif denilebilecek durumlardan uzak durmak mümkündür. Renk terapistleri rengin bu gücünü terapilerinde kullanır ve bu rahatsızlıklara sahip olan kişilerin şikayetlerini en az seviyeye indirger. Terapi süresince ise kişinin çakra durumuna göre bir tek renk veya birden fazla rengin kullanıldığı olabilir.

Dalga boyuna sahip olabilmiş olan bütün renkler tenimizin ışığa duyarlı olması nedeniyle emilmekte, duygu, düşünce ve davranışlarımıza etki etmektedir. Hatta normal şartlarda insanlar 380nm ile 780nm arası dalga boylarını görebiliyor iken bazı insanlar duyularının gelişmiş olduğunu iddia ederek diğer insanların (enerji bedenlerinin) salgıladıkları renkleri gördüklerini iddia etmektedir.

Enerji Beden ve Renkler son yılların popüler konularından bir tanesi olmaya başladı. Özellikle renk terapilerinin ve terapistlerinin sayısı her geçen gün artıyor. Bu konulara dair ilk makeleyi bu şekilde sonlandıralım, ilerleyen günlerde daha detaylı bir şekilde bu konuları sorularınıza göre ele alacağız.

Tweet

Google'da Ara